Mustafa GÜÇLÜ’DEN Yeni Bir Kitap “VEDADIR BELKİ”
TANITIM BÜLTENİNDEN!
MUSTAFA GÜÇLÜ’DEN YENİ BİR KİTAP “VEDADIR BELKİ”
“Vedadır Belki” Mustafa Güçlü ’nün şiirsel atlasından özenle seçilmiş, tavında dövülmüş dizelerle okuyucusunu dünyanın bütün iklimlerinde dolaştırmayı hedefleyen sınırsız bir evrenselliği imliyor.
Sayıklar gibi gecikmiş olduğu anları ve şeyleri sorgularken geçmişin derinliklerindeki tarihsel geçişlerle coğrafyamızın kederli yüzüne de ayna tutmaktan çekinmiyor.
“kaya kabartmasının ön cephesine/havlayıp duruyor çoban köpekleri
kuyrukları havada burunları sırça/ceylan figürüne fırlıyor susmadan”
Toplumsal hafızanın her koşulda diri tutulması adına kitabın sayfalarında gezinirken bir yüzleşmenin ve yenilenmenin ipuçlarını imgesel altüst oluşlarla okuyucuyu zaman zaman şaşırtan bir yol çizmenin telaşını izleyebiliyoruz.
“oysa umuttu yolumuzu düşe çıkaran
Kars’la Çıldır arasındaki unutkanlık”
Toroslardaki yarpuzlu serin koyaklardan Bolivya’ya, Havana sokaklarından Suruç’a kadar uzanan oldukça geniş bir coğrafyada ötekilerin sessizliğine ses verme iddiasını taşıyor.
“çıktığımız yol eski zamanlı Bolivya
kandır dağın heybesi, yelin kırbacı”
Şair, İçe dönük hüznün kabuğunu yılgınlığa düşmeden lirik ve müziksel dokunuşla kırarak bireyselliği toplumsal direnişe, umuda dönüştürürken, gözaltındaki kayıpları, Cumartesi Anneleri’ni, adaleti arayan Emine Şenyaşar’ı insanlığın en büyük hafıza defterine kazımayı unutmuyor.
“derlenip geleceğiz yeniden kırlardan
kurutmadan kalbimizi yakan alkışlar”
Şehrin meydanları, sokakları zaptedilmiş olsa da her şeye rağmen karnaval havasındaki halaylarda, öfkenin bilendiği toylarda yazılıyor, okunuyor Mustafa Güçlü’nün şiirleri.