Muazzez Uslu Avcı’nın “Söze Geldim” adlı eseri çıktı!
TANITIM BÜLTENİ
Söze Geldim
Muazzez Uslu Avcı’nın “Söze Geldim” adlı eseri, deneme türünde çok damarlı bir çalışma. Kitap, şiirsel bir dil ile felsefi sorgulamaları harmanlayarak insan, toplum, sanat ve varoluş gibi temalarıyla zaman zaman mizahi bir anlatıma bürünüyor.
Kitapta, felsefe ile şiirin konuşması, tarih ile hafızanın çatışması, ben ile ötekinin hesaplaşması gibi kurgular, metinler daha dinamik ve düşündürücü kılıyor.
Yazarın şiirsel ve metaforik anlatımı, özellikle diyaloglar (Felsefe-Şiir, Savaş-Barış) soyut kavramları somutlaştırarak etkileyici bir akış sağlıyor. “Sarmaşık ve Kütük” gibi sembolik hikâyeler, toplumsal eleştiriyi incelikle yansıtıyor.
“Savaş ve Çocuk”, “Bana Güvenip Hayal Kurma”, “Tanrı’nın Yerine Ne Koydun?”, “Kazanamadığın İnsan” gibi metinler, modern dünyanın krizlerini ele alırken, felsefi sorularla zenginleştiriliyor.
Kitap, kapitalizm, sömürü, kadın hakları, çevre tahribatı ve otorite eleştirisi gibi güncel meselelere cesurca dokunuyor. Örneğin, “Beton İmparatorluğu” bölümünde doğa ile insan çatışması çarpıcı bir dille işleniyor. “Kaburga Cadıları” ise tarih boyunca kadınların maruz kaldığı baskıyı mitolojik referanslarla anlatıyor.
Geleneksel deneme kalıplarının dışına çıkan metinler (diyaloglar, şiirsel parçalar, kısa öyküler), kitaba dinamik bir ritim katıyor. “Sürü” ve “Hiç-Bir-Şey” gibi bölümler, okuru hem edebi hem de düşünsel bir yolculuğa çıkarıyor.
Yazar, toplumsal normları ve iktidar yapılarını sorgularken okuru da bu sorgulamaya ortak ediyor. “İyimser/Kötümser” diyaloğu, modern insanın çıkmazlarını özetler nitelikte.
“Söze Geldim”, Muazzez Uslu Avcı’nın cesur, sorgulayıcı ve poetik kaleminden süzülen bir eser. Geleneksel anlatımlardan uzaklaşarak deneysel formlara yönelen metinler, edebiyatta sınırları zorluyor. Toplumsal eleştiriyi sanatla buluşturan metinler, okura hem estetik hem de entelektüel bir deneyim vaat ediyor. Ancak, felsefi ve soyut kavramların ağırlıkta olduğu bölümler (“Dil ve Yalan”, “Hafıza/Tarih”), okuru yorabilir. Özellikle aralara serpiştirilen şiirsel imgeler, anlamı bulanıklaştırabiliyor.