22 Kasım 2024
Basın Duyurusu

AÇLIK GREVİ ÜZERİNE / ZULÜMLE GÜL SULANMAZ

Ne diyorlardı? “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” Yalan söylediler..

Devletin bekası için yalan söylediler. Oysa ölenler, ölecekler umurlarında değildi.
1996 tek tip, 2000 F tipi, 2012 tecrit… Vicdanları birazcık kıpırdasaydı önceki ölümleri görürlerdi. Dün elli tutsak açlık grevinde ya da yakılarak öldürüldü, bugün yüzlerce tutsak ölümü bir karanfil gibi taşıdı yakalarında.

Ölmeye yattı yüzlerce tutsak… Bir kişi bile ölseydi kötülükle abat olan iktidarın elleri yeniden kana bulanacaktı.
Ne diyordu başbakan? “Men Dakka dukka”, “Kötülük eden, kötülük bulur.” Bir halka zulmeden bir iktidarın bulacağı kötülük yine soğuyan ağılı kalbidir.

Hiçbir kötülük, kindar dilden ve kalpten ağır olamaz. Savaş ve kan için çarpan o kalbin ülkesini acıya boğduğunu gördük. Ama artık görmek istemiyoruz.

Bu vicdan körelmesinden sonra barış artık Kaf Dağı’nın da ardında da değil artık.
Ama biz yazarlar yine de barış için umutlu olmak istiyoruz. Tutsakların direnci ve bilinci de böyle söyledi bize.
İnkârsa dili oldu iktidarın, yeni yalanlarını temize geçmek için.
Bizim sevincimizse ölümlerin yeniden kapımızı çalmaması…

TARİH VE VİCDAN İÇİN DERKENAR
TARİH İÇİN:
Ommes vulnerant, ultima necat
“Her geçen dakika yaralar, sonuncusu öldürür.”
VİCDAN İÇİN
Zulümle gül sulanmaz, bahçe yeşermez.

Bağlantıyı kopyala