27 Nisan 2024
Basın DuyurusuDuyurularUncategorized

FİLİSTİN’İN ÖZGÜRLÜĞÜ, İNSANLIĞIN DA ÖZGÜRLÜĞÜDÜR!

FİLİSTİN’İN ÖZGÜRLÜĞÜ, İNSANLIĞIN DA ÖZGÜRLÜĞÜDÜR

 

Doysun varsın utancın ekmeğiyle

alçak domuzlar,

güneşin düşmanları.

Soluğum kesilene kadar

kalacak soluğum.

Ekmek olacak,

silah olacak,

savaşan ellerde soluğum.

 

Böyle diyor Filistinli şair Samih el Kasım. Sütün, ekmeğin ve bir ülkenin özgürlüğü için savaşmak gereklidir ancak o ülkenin özgüvenliğini ateşe atmak da savaş kadar tehlikelidir.

Filistin, yaklaşık yüz yıldır özgürlüğüne yönelen işgalci devlet saldırısıyla yaşadı, yaşıyor. İsrail’in Filistin halkına yönelik baskı ve saldırıları yeni değil. Bu baskı, yıldırma ve işgale karşı Filistin halkının kendini savunması doğal, haklı ve zorunlu bir karşı koyuştur ama yine de özgürlük ararken başka bir ülkenin sivil halkını ölümle sınamak, özgürlüğü kuşkuya düşürebilir.

 Bu kez Hamas’ın sivillere saldırısıyla başlayan bu yeni savaş sürecinde, Batılı işgalcileri de yanına alan İsrail, “fırsatı ganimete çevirmek” için çoluk çocuk, sivil asker demeden misillemeye, Gazze’de bir soykırıma girişti. Saldırganlar bir hastaneyi bombaladı. Hastanede beş yüzden fazla ölünün ve en az o kadar da yaralının olduğu söyleniyor. 7 Ekim’ den bu yana Gazze Şeridi’nde beş yüzü çocuk, üç binden fazla Filistinlinin öldüğü ve dokuz bin Filistinlinin yaralandığı biliniyor. Batı Şeria’da da elli dört ölü, binden fazla yaralı var.

Bu çatışmada silahsız insanlar öldürülüyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar bombaların ve kurşunları hedefinde. Bir halk soykırıma uğruyor ve topraklarını terk ediyor. İşgalci İsrail, Gazze Şeridi’ni boşaltmaya çalışıyor. Uluslararası hukuk kurallarına ve Cenevre Sözleşmesi’ne göre savaş suçları işliyor.

Biliyoruz ki bu soykırım da savaş suçları da yeni değildir. Yaz sonunda İsrail’in, Batı Şeria’da Cenin Kampı’na saldırısıyla başlayan “siviller savaşı”, güz ortasında da “sıcak savaş”a dönüştü. Yerde tanklar, gökte füzeler ölüm ve gözyaşı kusuyor.  Nasıl alışılabilir ki bu vahşiliğe, bu ölümlere? Kan kıyamet dinecek gibi değil! Filistin toprakları yine kanla ve ölümle yıkanıyor. Yerlerini, yurtlarını yaralarıyla ören bir halkın acısı, elbette ki insanlığın vicdanını da kanatıyor.  

Biz, Türkiye Yazarlar Sendikası, bu keder ve ölüm coğrafyasında artık silahlar sussun, diyor  ve Filistin halkının özgürlüğü için aydınları “vicdani görev”e  çağırıyoruz.

 

Savaşımımız barış için olsun.

Filistin artık barışa kavuşsun.

Çocuklar ölmesin, öldürülmesin.

Kimse yerinden yurdundan edilmesin.

 

 

                                                                                                                               TÜRKİYE YAZARLAR SENDİKASI

                                                                                       YÖNETİM KURULU

Bağlantıyı kopyala