24 Kasım 2024
Basın Duyurusu

AYASOFYA MÜZE OLARAK KALMALIDIR

Sadece ülkemizde değil, dünyanın bütün ülkelerinde insanlığın kazanımlarına, kültürel birikimlerine, aydınlanma ve bilimsel aklına, doğasına saldırılar durmadan artıyor. ABD’den Rusya’ya, Rusya’dan Brezilya’ya, Brezilya’dan Hindistan’a, İsrail’den ülkemize kadar… Gün geçmiyor ki bu ülkelerin siyasetçileri; ceplerinden kutsal kitaplar, dev ulusal bayraklar çıkarıp kitlelerini coşturmaya kalkmasın. Biz de tarihsel bilgimizle anlıyoruz ki yine bazı çuvallara bazı mızraklar sığdırılacak ve bir gözbağcılık, bir tavşana bak oyunu oynanacak. İnsanlık yine pazarlık masalarına yatırılacak.

Bu ülkede sürekli halkın inançlarının, etnik kimliklerinin, cinsiyetlerinin, dillerinin siyaset meydanlarında ayaklar altına alınmasının, pazarlık konusu yapılmasının sonu gelmeyecek mi? İşte insanlığın kültürel mirasının gözbebeklerinden bir anıt, Ayasofya meydanlara sürüldü.

Bu dünya kültür mirası anıt; bir kilise, bir cami olduğu gibi aynı zamanda bin yılların yorgunluğunu taşıyan bir yapı. Uluslararası fonlar, destekler, bilgi birikimi ve tecrübeyle ayakta tutuluyor. Tarihçiler, sanat tarihçileri, arkeologlar, mimarlar anıtın korunabilmesi için müze olarak kalması gerektiğini yazıp söylüyor. Oysa ortalıkta fresklerin, resimlerin perdeyle kapatılmasından başka bir önlem gözükmüyor. Bu ülkede uzun yıllardır bilimin, aklın aydınlığının ve vicdanın sesi zorla susturuldu, meydanı hamaset, anket, siyaset ve pazarlık aldı. Umudumuz yok, ama söylemek boynumuzun borcu: Gelin aklın ve bilimin yolunu izleyin; Ayasofya’yı müze olarak bırakın.

Türkiye Yazarlar Sendikası

Bağlantıyı kopyala