Tektaş Ağaoğlu
ÖLÜM GELDİ, ONLARIN GÖZLERİYLE BAKTI
Kışa ölümle adım attık. Azıcık ısınmayı umarken kara kış ölümlerle kapıdan bacadan zorluyor bizi.
Ülkenin siyasal, toplumsal, kültürel tarihinde düşünerek, yazarak; yazarak direnerek iz bırakan Tektaş Ağaoğlu’nu yitirdik.
Şimdi dilimiz biraz daha eksik, kalbimiz biraz daha yaralı.
Ancak onların yeni yeryüzü, eşit insanlık; sömürüsüz, uygar Türkiye savaşımı biz yazarlara kalıttır artık.
Sözcükler içinde uyusunlar.
Tektaş Ağaoğlu
Heykeltıraş, siyaset adamı, çevirmen, yazar
1934 yılında İstanbul’da doğdu. Orta öğrenimini Ankara Atatürk Lisesi’nde, yüksek öğrenimini İngiltere’de Oxford Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamladı. İlk öykü kitabını 1956 yılında yazdı. Öykülerini Varlık dergisinde yayınladı. Daha sonra çalışmalarını çeviri alanında devam ettirdi. Dostoyevski, Şolohov, Remarque, Charles Dickens gibi yazarların yapıtlarını çevirdi. Marks ve Engels’ten seçerek derlediği Politika ve Felsefe adlı yapıtı, 142. maddeye aykırı görülerek 1973 yılında tutuklandı ve 5 ay tutuklu kaldı. Dava temyiz aşamasındayken af yasasıyla düştü. 1975 yılında Gerçek gazetesi sorumlu müdürüyken, 12 Mart dönemi Sıkıyönetim Mahkemesi kararlarına ilişkin bir yazı nedeniyle bir yıl hüküm giydi. Türkiye Sosyalist İşçi Partisi, Birleşik Sosyalist Parti’de yöneticilik yaptı. 1980′li yıllarını İsviçre’de geçirdi. Çok sayıda gazete ve dergide yazıları yayınlandı. BBC Radyosu’nda da redaktör olarak çalıştı. 9 Ocak 2018 tarihinde İstanbul’da vefat etti.